Kıbrıs

Erhürman: Düzeni bozacak davranışta bulunmayı doğru bulmadım

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Yüksek Mahkeme’nin temel atma töreninde dini ritüellerin yer almasını eleştirerek, “Düzeni bozacak davranışta bulunmayı doğru bulmadım” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Yüksek Mahkeme’nin temel atma töreninde dini ritüellerin yer almasını eleştirdi. Erhürman, bu tür uygulamaların Anayasa’daki laiklik ilkesiyle bağdaşmadığını belirtti.

Müslüman ve Hristiyan ülkelerde devlet törenlerinde din insanlarının yer almasının o ülkelerin gelenekleriyle ilgili olduğunu kaydeden Erhürman, “Türkiye’de böyle bir gelenek oluşturulmaya başlandıysa bile, bizim ülkemizde böyle bir teamül yoktur” dedi. Yüksek Mahkeme gibi bir kurumun açılışında bu uygulamanın yapılmasının doğru olmadığını vurguladı.

Törende bulunmasının ana muhalefet partisi lideri olarak protokol gereği olduğunu ifade eden Erhürman, sahneye davet edilmesinin de protokol çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. “Sahneye çıktıktan sonra yapılan uygulamayı yanlış buluyorum. Ama tören düzenini bozacak bir davranışta bulunmayı doğru bulmam” ifadelerini kullandı.

Törende ellerini açıp açmadığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Erhürman, “Fatiha Suresi okunmadan önce elimi açmadım, okunurken açtım. Herkesin inancına, kültürüne saygım var. Bu da benim kültürüm. Saygı duymayan varsa ona da saygı duyarım” dedi.

Erhürman, Yüksek Mahkeme’nin halkın en çok güven duyduğu kurumlardan biri olduğunu hatırlatarak, açılış organizasyonunun Kuzey Kıbrıs’ın gelenek ve teamüllerine göre yapılması gerektiğini ifade etti.

Erhürman’ın tam açıklaması şöyle:

“Müslüman, Hristiyan pek çok ülkede devlet törenlerinde din insanlarının bulunduğu, dini ritüellerin uygulandığı, duaların okunduğu bilinen bir gerçektir.

Bu, ilgili ülkenin gelenekleriyle, teamülleriyle ilgilidir ve buna saygı gösterilir.

Her ülkenin kendine has teamülleri, gelenekleri vardır ve Türkiye’de son zamanlarda böyle bir gelenek oluşturulmaya başlandıysa bile, bizim ülkemizde böyle bir teamül, gelenek yoktur. Dolayısıyla bugün Yüksek Mahkeme’nin temel atma töreninde yapılan uygulama bu ülke açısından yanlıştır. Özellikle Yüksek Mahkeme gibi bir kuruma ilişkin açılışta böyle bir uygulamanın yapılması Anayasamızdaki laiklik ilkesi açısından da doğru değildir. 

Benim orada bulunmam ana muhalefet partisi başkanı olarak protokoldeki yerimin gereğidir. Bugüne kadar protokol gereği davet aldığım tüm törenlere katılmaya çalıştım. Katılmadığım törenler de oldu elbette. Ama Yüksek Mahkeme hem bu ülkenin en önemli, hem de halkımızın en çok güven duyduğu kurumlarından biridir. Bu açılışta hem Yüksek Mahkeme yargıçlarımızın, hem de diğer yargıçlarımızın yanında olmanın doğru olacağını düşündüm ve şu anda da öyle düşünüyorum.

Açılış için sahneye davet edilmiş olmam da protokol gereğidir. Sahneye çıktıktan sonra yapılan uygulamayı yukarıda açıkça söylediğim gibi yanlış buluyorum. Ama bu tip törenlerde bugüne kadar yanlış olduğunu düşündüğüm başka uygulamalarla/konuşmalarla karşılaştığımda da, bugün de, tören düzenini bozacak herhangi bir davranış içerisinde bulunmayı doğru bulmadım. Bulmam da.

Elimi açtım diye eleştirenler olduğu gibi açmadım diyen eleştirenler de olmuş. Söyleyeyim: Fatiha Suresi okunmadan önce elimi açmadım, Fatiha Suresi okunurken elimi açtım. Herkesin inancına, kültürüne saygım var. Bu da benim kültürüm. Saygı duymayan varsa ona da saygı duyarım.

Özetle eleştirilere her zaman olduğu gibi açığım ve saygı duyuyorum. Bu yaptığım, neyi doğru bulup neyi bulmadığımı açıklıkla anlatmaktan ibarettir. Yüksek Mahkeme bu ülkenin kurumudur, en önemli kurumlarından biridir. Onun açılışında bu ülkenin kuralları, gelenekleri ve teamülleri uygulanmalı, Türkiye’nin katkısıyla yapılacak bir bina söz konusu olsa da açılış organizasyonu ve programı burada yapılmalıdır.

Bu arada şunu da söylemeliyim: Elbette yargı eleştirilemez demeyeceğim. Mesleğimle ilgili olarak yazdığım kitaplarda pek çok yargı kararını eleştirmiş biri olarak söylüyorum bunu. Ama unutulmamalıdır ki yargıyı eleştirmek siyasetçiyi eleştirmek gibi bir şey değildir. Ve tabii ki bu ülkenin tüm kurumlarında olduğu gibi yargıda da, yanlışlara değil ama kurumlara, bu olayda şu ana kadar bu ülkenin en çok güvenilen kurumlarından biri olarak kabul edilen yargıya sahip çıkmak gerekir.”

Başa dön tuşu