Güney Kıbrıs

Türkiye’nin “İskoç Duşu”…

Türkiye’nin, “İskoç Duşu” mantığında bir planlaması olduğu ve stratejisini dayatma mantığı çerçevesinde Girit-Güney Kıbrıs elektrik bağlantısı konusunda Yunanistan’a karşı gerilim taktiği uyguladığı, Kıbrıs sorununda ise idame taktiği tercih ettiği öne sürüldü.

Fileleftheros “Ankara Kabloyu Tehlikeli Şekilde Geriyor… Elektrik Bağlantısı İlerlerse Gerilimle Tehdit Ediyor” başlıklı manşet haberinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a karşı iki ekseni ve farklı hızları olan bir taktik geliştirdiğini öne sürdü.

Gazete “İskoç Duşu taktiği” iddiasını izah ederken Türkiye’nin “bir yandan Türk-Yunan ilişkilerinde katı tavrına dönerek ‘uyarı ve tehditler aracılığıyla’ gerilim olasılığını açık bıraktığını bir yandan da Kıbrıs sorununda bir hareketlilik varmış intibaı yaratmaya çalıştığını” öne sürdü.

“Türkiye’nin Rum ve Yunan hükümetlerine baskı kullanarak başka muhataplara mesaj vermekte olduğunu” da öne süren gazete, Ankara’nın Rum-Yunan alanında taleplerini yüksek tutarak stratejik açıdan bölgeye, Suriye’ye yatırım yaptığını” savundu.

Gazete Ada’da, Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) gündemiyle ve temmuz sonuna tarihlenen gayriresmi beşli Kıbrıs konferansı görüntüsüyle devam etmekte olan görüşmelerde, Türk tarafının GYÖ’leri, iki varlığın iş birliği alanı olarak gördüğünü yazdı. Atılması beklenen birkaç küçük adım dışında Türk tarafında ikisini Kıbrıs Türk tarafının ikisini de Rum tarafının önerdiği dört yeni geçiş noktası açılması konusunda ilerleme niyeti göstermediğini, Pile konusunun da beklemede kaldığını ekledi.

Gazeteye göre önceki görevi sonunda Genel Sekreter’e bazı fikirler ve tespitlerinin yanında iki taraf arasında ortak zemin olmadığı yolunda rapor sunan Maria Angela Holguin, yeniden Genel Sekreter’in Kıbrıs sorunundaki kişisel temsilcisi olarak görev yapmak üzere geçen hafta New York’ta BM ile sözleşme imzaladı.

Gazete raporunda “ortak zemin olmadığı” ifadesini kullanarak “eşit mesafeye” ve BM kararları ile iki devlet çözümü arasında “orta yola” gönderme yaptığını yazdığı Holguin’in Rum tarafının tek taraflı adımlar atması gerektiği yaklaşımına sahip olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin Girit-Güney Kıbrıs elektrik bağlantısı projesinin ilerlemesini istemediğini ve hayata geçirilmesini engellemeye hazır göründüğünü de aktaran gazete, “projeye AB’nin finans sağlayarak, Fransa’nın da kabloları döşeyecek Nexans şirketi sebebiyle dahil olmasının ve İsrail’in de katılacak olması hasebiyle ABD’nin destek veriyor olmasının Türkiye’nin tavrını etkilemediğine dikkat çekti.

Gazete, Türkiye’nin temasları ve sızdırdıkları aracılığıyla, projenin ilerlemesine müsaade etmeyeceğini açıkladığına işaret ederek özetle şunları aktardı:

“Karasularında 6 deniz milinin ötesindeki her türlü faaliyetin kendi rızasına bağlı olduğunu iddia ediyor. Kaşot’un doğusunda olduğu gibi bazı bölgelerin kendi kıta sahanlığı içerisinde olduğu yalan iddiasını ortaya koyuyor. Bu taktiğiyle yasa dışı Türk-Libya mutabakatını onaylamak istiyor. Araştırmaların devam etmesi halinde, gerekmesi halinde savaş gemileriyle müdahale etmekte kararlı olduğunu söylüyor. Atina’da bütün ihtimallere bağlı olarak ve bütün paydaşlarla temas halinde bundan sonraki adımlarını değerlendiriyor. Açıktır ki Ankara ipi gerer ve gerilim yaratırsa bu,  ABD gibi üçüncü tarafların müdahalesini gündeme getirecek.  Bu durumda mesele, Başkan Trump’ın nasıl hareket edeceğidir.”

-“KISEA olağanüstü toplandı GSI’yi resmen durdurma kararı aldı”

Haftalık Simerini, Yunan Hükümet Milli Güvenlik Konseyi’nin (KİSEA) 9 Nisan gecesi olağanüstü gerçekleştirdiği gizli toplantı toplantısında Girit-Güney Kıbrıs-İsrail kabloyla elektrik bağlantısı projesini (Great Sea Interconnector/GSI) erteleme kararının resmen aldığını bildirdi.

Gazete “Estia” isimli Yunan gazetesinden alıntılayarak “Sınırlı Egemen Devlet: KİSEA Kabloyu ‘Dondurdu’” başlığıyla aktardığı haberinde, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetridis’in kararı “sürtüşme riskine dikkat çekerek” doğruladığını ve projenin “uygun zamanda başlayacağını” söylediğini yazdı.

Haftalık Kathimerini, müzakereciler düzeyinde devam eden yeni geçiş kapıları açılması konusunun Kıbrıs görüşmelerinin yeniden başlaması müzakereleri içinde müzakere halini aldığını yazdı.

Gazete ara bölgenin, ara bölgede güneş parkı kurulması konusuna Türk tarafının yaklaşımında olduğu gibi, yeni geçiş kapılarıyla ilgili görüşmeleri de zorlaştıran bir zor bir engel olarak ortaya çıktığını yazdı.

Gazete “ara bölgenin, Kıbrıs Türk tarafının GYÖ’ler çerçevesinde ara bölgede güneş parkı kurulması konusundaki yaklaşımında olduğu gibi, yeni geçiş kapılarıyla ilgili benzer nitelikteki görüşmeleri zorlu hale getiren bir engel olarak ortaya çıktığını” yazdı.

Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ve Rum Müzakereci Menelaos Menelau arasında yürütülmekte olan yeni geçiş kapılarıyla ilgili görüşmelerin müzakere içinde müzakere halini aldığını yazan gazete, Kıbrıs sorununda deneyimli gözlemciler arasında “iki taraf bir geçit konusunda anlaşamazsa müzakere masasına nasıl oturacak” anlayışının hakim olduğuna dikkat çekti.

Edindiği bilgilere dayanarak küçük bir ilerleme kaydedildiğini, Rum tarafının transit geçiş noktaları, bazı barikatları da içeren haritalarla birlikte kapsamlı bir öneri sunduğunu yazan gazete, Türk tarafının ise Akıncılar barikatında ısrar ederek her fırsatta eşit egemenlik boyutunu ortaya koyduğunu yazdı. Türk tarafının “yıllardır ara bölge kapsamında olup şu anda KKTC toprağının parçası olarak talep edilen noktaları eşitleme mantığında olduğunu yazdı.

Başa dön tuşu