Güney Kıbrıs

Kombos’tan Rum yönetiminin İsrail ve Gazze’deki savaşa yaklaşımını eleştirenlere cevap

Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos Rum yönetiminin İsrail konusunda sergilediği tutumu ve Gazze’de devam eden savaşa genel yaklaşımını eleştirenlere Fileleftheros’a verdiği söyleşi ile cevap verdi.

Kombos “Biz rehinelerin serbest bırakılmasını, kurbanların cesetlerinin ailelerine teslim edilmesini ve Hamas’ın Gazze’nin siyasi geleceğinden uzaklaşmasını destekliyoruz. Aynı şekilde insani düzeyde de derhal harekete geçtik. Filistin devleti olması ve iki devlet tezini bütün mercilerde destekliyoruz”

Fileleftheros’un “Lefkoşa’nın AB’ye Gazze ile İlgili Önerisi” başlığıyla manşete çektiği söyleşide Kombos Rum yönetiminin Gazze’ye şartsız insani yardım akışının derhal başlaması için AB ile İsrail arasında doğrudan diyalog başlamasını önerdiğini de kaydetti.

Hollanda’nın önerdiği gibi AB-İsrail katılım anlaşmasının gözden geçirilmesinin zaman açısından açık uçlu bir süreç olduğunu ancak şu anda kritik durumun derhal göğüslenmesi gerektiğini söyleyen Kombos, Dış Konular Konseyi’nde AB’nin, insani yardım akışına müsaade etmesi için İsrail ile kurumsal temsilciliği aracılığıyla derhal diyaloğa geçmesini önerdiğini söyledi. Kombos, zamana yayılacak ve başarı olasılığı kısıtlı bir harekete göre bunun çok daha ciddi sonuç alma olasılığı olduğunu belirtti.

Rum yönetiminin İsrail ile ilişkileri yüzünden eleştiri aldığı, birkaç gün önce kendi ofisi önündeki yolda bir protesto gösterisi daha düzenlendiği hatırlatılarak Rum yönetiminin yalnızlaştığı eleştirileri ile ilgili görüşü sorulan Kombos “Dış Konular Konseyi’nden sonra Filistin Başbakanı, Mısır ve Ürdün Dışişleri Bakanları, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Müsteşarı ve BM mercileri ile görüştüm, hangi yalnızlaşmadan söz ediyorlar?” dedi.

-“Suriye ile ilişkiler”

Kombos’a Suriye’ye Esad döneminde getirilen kısıtlamaların kaldırılmaya başlandığı ancak Rum yönetiminin buna daha önce temkinli yaklaştığı hatırlatılarak değişen bir şey olup olmadığı soruldu. Kombos, çekincelerin ve adım adım ilerleme yaklaşımının AB’ye ait olduğunu, kendilerinin ise iyi komşuluk ilişkilerini de içeren koşullu açılımdan yana olduklarını söyledi.

Kombos “Suriye liderliği olumlu oldukça biz de ikili ve AB düzeyinde açılımlarla Suriye halkının yanında olacağız. Şam’ı ziyaret ettim, rutin temaslar devam edecek. Ajandamız, bütün tarafların olumlu niyetlerinden ve iyi komşuluk ilkelerine saygıdan kaynaklı olumlu olacak.” dedi.

-“TDT üyesi ülkeler ile ilişkiler”

Gazetenin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi ülkelerle diplomatik ilişkilerinin yükselmesinin Rum yönetimi için ne anlama geldiği ve bunun, KKTC’yi TDT aracılığıyla yükseltme çabalarını caydırmaya yeterli olup olmayacağı sorusuna karşılık ise Kombos “TDT Türkiye için imtiyazlı bir eylem alanıdır, bu bir gerçek” dedi, şunları ekledi:

“Kıbrıs, uzun zamandan sonra, Orta Asya üzerine odaklanıyor veya hiç olmayan ya da çok az olan ilişkileri geliştirmek için çok çalışıyor. İniş çıkışlar ve bazı dengeleme çabaları elbette olacak ancak büyük resme, söz konusu ülkelerin ilişkilerini geliştirdiği AB’nin üyesi olmasına bakmalıyız.”

-“Kıbrıs sorunu”

Konstantinos Kombos Kıbrıs sorunuyla ilgili sorulara da cevap verdiği söyleşisinde “hedef, Kıbrıs sorununun özüne dair bütün alanlarda, BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde  özlü müzakeredir. Biz Kıbrıs sorununda özlü müzakere istiyoruz” ifadesini kullandı.

Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) ön-aşama olarak ortaya konulduğunu ve GYÖ’lerde ilerleme kaydetme iradesine sahip olduklarını savunan Kombos “maalesef umduğumuz karşılık gelmedi” dedi.

KKTC’nin, Rum yönetiminin KKTC’de emlak işiyle uğraşan yabancı uyruklulara yönelik tutuklamaları konusunu gündeme getirdiği hatırlatılarak bu konunun Kıbrıs sorunundaki çabalara bir takoz teşkil edip etmeyeceği sorulduğunda Kombos “Kuvvetler ayrılığını uygulayan bir devlet, AB devleti var.  İşgal rejiminin söylemi ve yeni şantaj mantığı hukuk sisteminin ve Hukuk Devleti’nin çelişki ortadadır.” iddiasında bulundu.

Başa dön tuşu