
Erhürman: “Bu seçim, umudu diriltme seçimidir, sorunların çözümü vardır”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklayan Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, umudu diriltme seçimi olduğunu, sorunlarının hepsinin çözümü olduğunu belirtti.
Erhürman, “Kıbrıs’ın neresinde ne varsa, hepsinde ben de iki eşit kurucu ortaktan biriyim. Ne Baf’tan, ne Limasol’dan, ne Larnaka’dan vazgeçerim” dedi.
CTP’den yapılan açıklamaya göre Erhürman, Kıbrıs Genç TV’de Esengül Evcil’in sorularını yanıtladı.
İki yıldır Rum Lider Nikos Hristodulidis’in, askeri açıdan Türkiye ile denge oluşturması mümkün olmadığı için ABD ve Fransa gibi ülkelerle anlaşmalar imzaladığını kaydeden Erhürman, şöyle konuştu:
“Büyük abiler hangi coğrafyaya girdiyse geride kalmaz, önüne geçerler. Güney Kıbrıs’ta da bu anlaşmalara tepkiler geldi. Makarios’tan beri Kıbrıs Rum politikasının temelinde hep ‘denge kurma’ vardır. Son dönemde ise Rusya ile ilişkilerini koparıp, ABD tarafına geçti.”
-“Çok yaygın bir mutsuzluk ve umutsuzluk var”
Kıbrıs Türk halkının içinde çok yaygın bir mutsuzluk ve umutsuzluk hali olduğunu söyleyen Erhürman, “Bu mutsuzluk tüm kesimlere sirayet etmiş durumda. Artık ayrım kalmadı, herkes aynı anda mutsuzlukla karşı karşıya. Asgari ücretle geçinmeye çalışan geçinemiyor. Asgari ücreti ödemeye çalışan esnaf ödeyemiyor” dedi.
İnşaat piyasasının şu anda ciddi bir türbülans içerisinde olduğunu belirten Erhürman, inşaat sektörünün etkilediği diğer sektörlerin de sıkıntıya girdiğini ifade etti.
“Belli insanlar güneye, belli insanlar Türkiye’ye, belli insanlar ise dünyanın hiçbir yerine gidemiyor. Ülke, gittikçe daralan, Sarayönü’ne sıkışan açık hava hapishanesine dönüşmüş durumda” diyen Erhürman, genel olarak güvenlik açısından da bir endişe bulunduğunu belirtti.
-“Bu ülke, bu halk yeniden kendisiyle ve kurumlarıyla gurur duyacak”
Erhürman şöyle devam etti:
“Asgari ücret, başka ülkelere göre döviz bazında yüksek; ama en çok zamlanan şeyler kamu hizmetleri: eğitim ve sağlık. Bu ülkede geleceğini kuran insanlar, sağlığı özel sektörden satın almak zorunda kalıyor. Hane halkı gelirlerinin önemli bir kısmı kamu hizmetleri alanında özel sektöre kayıyor. İnsanlar trafikte dolaşırken, sağlık sorunlarına çare ararken her alanda mutsuzluk ve sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Bu mutsuzluk, çözüm yollarının da tıkalı olduğu düşüncesiyle umutsuzluğa dönüşüyor.”
Ülkedeki mutsuzluğun, zengin-fakir ayrımı tanımadığını da kaydeden Erhürman, “Kıbrıs’ta doğdu, Türkiye’de doğdu fark etmiyor; tüm kesimlere yayılmış bir umutsuzluk hali var. İşte bu seçim, umudu diriltme seçimidir. Çünkü sorunların hepsinin çözümü vardır. Bu ülke, bu halk yeniden kendisiyle ve kurumlarıyla gurur duyacak” dedi.
-“Çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var, beş yıl daha kaybedemeyiz”
Nüfus politikasının önemine de dikkat çeken Erhürman, “Nüfus olmadan planlama yapılmaz” diyerek, yıllardır bu konularda hiçbir adım atılmadığını kaydetti.
“Beş yılda cumhurbaşkanlığında ne yapıldı?” diye soran Erhürman, seçimin bunun karnesi olduğunu belirtti. Erhürman, “O karneyi çıkarmak lazım” dedi.
Cumhurbaşkanlığının görevlerini sıralayan Erhürman, daha önceki Cumhurbaşkanları dönemlerinin hepsinde müzakere yapıldığını kaydederek, şöyle konuştu:
“İlk kez bu dönemde sıfır müzakere görüyoruz. Onun olmadığı zamanlarda güven artırıcı önlemler gündeme gelirdi. Kimi zaman geçiş noktası açılması olurdu, kimi zaman başka meseleler… En azından bir geçiş noktası açılırdı. Bu dönemde ise var olan geçiş noktaları eziyete dönüştü. Bırakın kapsamlı çözüm müzakerelerini, diyalog ve diplomasi de ortadan kalktı. Dünyayla buluşma çabası da yok.”
Erhürman, “Cumhurbaşkanlığında birçok danışman var. Örneğin turizm alanında danışman istihdam ediyorsam, turizmde bir şey yapacağım demektir, bu kararlılığı göstermem gerekir. Peki, hangi alanda katkı koyduklarını gördük?” diye sordu.
Dünyaya açılan tek pencerenin Cumhurbaşkanlığı olduğuna dikkat çeken Tufan Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı çok daha aktif kullanılmalıdır. Bizim çocuklarımız, torunlarımız açısından bakıldığında bir beş yılı daha böyle boş geçirme hakkımız yoktur. Çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var” dedi.
“Karma evliliklerden doğan çocukların” vatandaşlık sorunuyla ilgili de konuşan Erhürman, şöyle devam etti:
“İnsan hakkı, güven artırıcı önlem olmaz. Örneğin ‘karma evliliklerden doğan çocuklar’ konusunda… Sen kimin nerede evleneceğine, çocuğunu nerede dünyaya getireceğine karar veremezsin. Bu, açık bir insan hakkı ihlalidir. Beş yıl geçti, hiçbir şey yapılmadı… Diyaloğu ve diplomasiyi sonuna kadar kullanacaksınız. ‘Beş yıl daha bekleriz, nasılsa’ diye bir şey yoktur.”
-“Kıbrıs Türk halkının özgüveni vardır”
“Biz bu adanın iki eşit kurucu ortağından biriyiz. Kıbrıslı Rumlar hangi haklara sahipse, Kıbrıslı Türkler de aynı haklara sahiptir. Kıbrıslı Türkler yokmuş gibi anlaşmalar yapılmasını içime sindirmem” diyen Erhürman, şu ifadeleri kullandı:
“Egemenlik dediğiniz şey, bu konularda karar verme yetkisidir. Şu an bu yetki Hristodulidis tarafından kullanılmaktadır. Kıbrıs’ın neresinde ne varsa, hepsinde ben de iki eşit kurucu ortaktan biriyim. Ne Baf’tan, ne Limasol’dan, ne Larnaka’dan vazgeçerim. Türkiye de bu adanın tamamında garantör ülkedir; sadece kuzeyde değil.”
Asıl meselenin bunları konuşmak olduğuna değinen Erhürman, “Benim gerek karakterim, gerek siyasette çizdiğim yol her zaman diyalog ve diplomasi yolu oldu. Ben diplomasiden ve diyalogdan kaçmam. Kıbrıs Türk halkının özgüveni vardır, kendiyle yeniden gurur duyacak. Benim özgüvenim, halkımın yetişmiş insanlarına duyduğum güvenden kaynaklanıyor” dedi.
Korku iklimi yaratılma çabasını da eleştiren Tufan Erhürman, “Korku ikliminde bir şey yapmaya çalışırsanız, bilmelisiniz ki sevgi, korkuyu yener. Çocuklarımıza duyduğumuz sevgi, onların geleceğine dair umudumuz, korkuyu yenecektir” ifadelerini kulandı.