
İsrail hastanelere saldırıyor
İsrail güçleri Avrupa Hastanesi’nin arka duvarını yıktı ve Gazze’nin kuzeyinde kalan tek diyaliz merkezini yerle bir etti.
İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve güneyinde askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı. Güneydeki Han Yunus kentinde İsrail askerlerinin Avrupa Hastanesi’ne doğru ilerlediği ve hastanenin arka duvarını yıktığı çeşitli medya kuruluşları tarafından bildirildi.
Bu sırada Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun kuzey Gazze’de faaliyet gösteren tek diyaliz merkezi olan Noura el-Kaabi Böbrek Diyaliz Merkezi’ni bombaladığını duyurdu. Merkez, Beyt Lahiya’daki Endonezya Hastanesi bünyesinde bulunuyordu.
Bakanlık daha önce yaptığı açıklamalarda, savaşın başladığı 19 ay öncesinden bu yana, böbrek yetmezliği yaşayan hastaların yüzde 40’ından fazlasının uygun tedaviye erişememesi ve merkezlerin yıkılması nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtmişti.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, kara operasyonlarının, Hamas’ın elindeki rehinelerin tamamı serbest bırakılana ve örgüt tamamen yenilgiye uğratılana kadar süreceğini söyledi.
Pazar günü Hamas bir basın açıklaması yayımlayarak Gazze’de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazır olduklarını ifade etti.
Silahlı grup, müzakerelerin amacının Gazze’deki ‘insani felaketi’ sona erdirmek, Filistin halkına yardım ulaştırılmasını sağlamak ve İsrail güçlerinin şeritten tamamen çekilmesiyle birlikte kalıcı bir ateşkese ulaşmak olduğunu belirtti.

İsrail tarafı, Hamas’ın açıklamasına henüz yanıt vermedi.
Pazartesi günü, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil ateşkesin, Gazze’ye insani yardımın derhal ulaştırılmasının ve rehinelerin serbest bırakılmasının gerekliliğini yineledi.
“Bakın, Gazze’deki durum katlanılmaz ve her geçen gün daha da kötüleşiyor. Bu nedenle müttefiklerimizle birlikte çalışıyoruz,” diyen Starmer, İskoçya’daki ziyareti sırasında şöyle devam etti: “Bu durumun katlanılmaz olduğunu söylerken çok net olmak istiyorum: Bir ateşkese ihtiyaç var. İnsani yardımın çok daha hızlı ve yüksek hacimlerle bölgeye ulaşması gerekiyor. Şu anda bu gerçekleşmiyor ve tam anlamıyla bir yıkıma yol açıyor. Ayrıca, çok uzun süredir alıkonulan rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğümüz çabaları da sürdürüyoruz.”